Size minnettarım // Şemseddin ŞENER // 12 Ekim 2006

Size minnettarım // Şemseddin ŞENER // 12 Ekim 2006

Anlattığınız hikâyeler belki tamamen doğru ve iyi ki siz böyle bir kararı vererek benim de kısa Güneydoğu yaşantımda anlatmak isteyip de ifade edemediğim ve yazmayı çok düşünüp de yazmaktan çekindiğim hikâyelerimi sanki siz biliyor gibi anlatıyorsunuz. Size minnettarım. Ancak bu hikâyelerin bir de görevini tamamlayan veya sizin gibi istifa ederek veya sakat kalarak ayrılan subay, astsubay, uzman çavuş, er ve asteğmenlerin sivil hayattaki hikâyelerini de onları dinleyerek yayınlayamaz mısınız? Görevimi bitireli 8 veya 9 yıl oldu hala beni arayan timimdeki askerlerimin aileleri var ve benim elimden gelen hiçbir şey yok. Sadece tekrarlayan kâbuslarım, korkularım. Zaman zaman ağlama krizlerim. Uykusuzluk ve bunlardan kurtulmak için aldığım alkol ve birtakım haplar. Tabii bunun yanında uğruna canımı seve seve vereceğim, çok sevdiğim devletime karşı duyduğum nefret var ama bu nefreti ben aslında devleti yöneten kişilere karşı duyduğumu biliyorum. Ama sonuçta devlet onlar ve onlar karar veren uygulayan kişiler değiller mi? Yani devlet değil mi? Garip bir ikilem… Kısaca görev sonrasındaki yaşamları da birilerinin bu devlet bünyesinde yaşayan ve her şeyin çok güzel mükemmel olduğunu sanan diğer vatandaşlara da anlatması gerektiğini düşünüyorum. Duygularım çok karışık. Umut ediyorum ki bir gün Güneydoğu’da görev yapmış kişilerin ne bedeller ödediği anlaşılabilir.

/ Okur Görüşleri

Share the Post