Senin yazılarında başka bir tat var // İkbal Zehra Akman // 21 Nisan 2006

Senin yazılarında başka bir tat var // İkbal Zehra Akman // 21 Nisan 2006

Yine harikalar yaratmışsınız. Öykülerinizi ilk okuduğumda etkisinden hiç kurtulamadım. Hala da öyle. Yenilerini almak için sabırsızlanıyorum. Yazdığınız öyküler inanılmaz etkileyici. Romanınız da harika gözüküyor. Bir kaç sayfasını okudum. Sizin gibi yürekli Türk insanına çok ihtiyacımız var.

Biz küçüklüğümüzden beri askerlerin içinde büyüdüğümüz için “asker abi” lafına çok alışkınım. Ben sana “Hakan Abi” diyeceğim ama içimden sen benim “asker ağabeyimsin”. Senin yazılarında başka bir tat var. Diğer yazarların güneydoğuyla ilgili olan yazılarını ya da kitaplarını da okuyorum ama senin yazdıkların belki de asker kökenli olduğun için çok farklı. Bu yüzden yazılarını çok beğeniyorum. Sana benim de küçük bir anımı anlatacağım. Sene 86- 87 tam hatırlamıyorum. Ben 4 ya da 5 yaşındayım. Urfa Halfeti’deyiz. Lojmanda kalıyoruz. Karşı dairede bir astsubay var. Her sabah onun çıkışını gözlüyorum. “Kokulu abim” çıkacak. Onu görmek için (parfümünü çok beğendiğim için kokulu abim derdim) boş vakitlerinde bizimle oynar her dediğimizi yapardı… Seneler geçti ailesi de Ankara’da oturuyordu. Annemle “kokulu abim”in annesi, biz Ankara’ya geldikçe görüşürlerdi. Sene 1998 akşam haberleri: “Tunceli Pülümür’de teröristlerce yola döşenen mayının patlaması sonucu bir astsubay” (erleri hatırlamıyorum) TUFAN KARATAŞ şehit oldu. Hakan abi, o anda Tufan abimle ilgili her şey gözümün önünden geçti; bizimle oynaması, kokusunu sürüp evden çıkışı, benim onu bölüğe kadar takip edip sonra da bacaklarına sarılışım… Hepsi bir hikâyeydi ve sanki yaşanmamıştı. Şehidimizin cenazesinin defninden sonra aileye başsağlığına gittik. Evdekiler tabii tahmin ettiğiniz gibi hepsi “vatan sağ olsun” diyordu. Ama benim hissettiğim “oğlumuz ne için şehit öldü? Cephe savaşı değildi ki bu, haince bir pusuydu” oldu.

/ Okur Görüşleri

Share the Post