Her gün bir kez daha ölerek geçirdiğim 10 senemi helal etmeyeceğim // Emel K. // 27-28 Şubat 2007

Her gün bir kez daha ölerek geçirdiğim 10 senemi helal etmeyeceğim // Emel K. // 27-28 Şubat 2007

Merhaba, kitaplarınızı seneler öncesinden beri takip ederim. İlk kitabınızı henüz nişanlıyken eşim hediye etmişti. Sanırım yaptığı iş hakkında bilgi sahibi olmamı istemişti. Şimdi 9 sene bitti evleneli. O lojman hikayesini bilmiyorum kaç kereler yaşadım. Nizamiyeden giren her ambulansta taşikardimin ne boyutlara geldiğini, dizlerimin nasıl titrediğini ben bilirim. Akşam haberlerinin karşısına nasıl mıhlanıp kaldığımı, dizlerimin nasıl titrediğini, rutin görevdeki subay-astsubay eşleriyle hatta kendileriyle nasıl “turist” diye defalarca dalga geçtiğimi, her akşam işten döndüğümde umutla pencereden bir ışık aradığımı, askeri hatta bağlı telsiz telefonu nasıl peşimde taşıdığımı, akşam kreşten gele kızımın “acaba babam gelmiş midir anne” deyişini,

asansörde gördüğü babasının elini tutan çocuklara “onların babası niye görevde değil” demesini, “anne sen göreve gitme, işe git olur mu” demesini, eşimden çok onun personelinin başına bir şey geldiğinde bunu onların eşlerine nasıl açıklayabileceğimi, daima dik durmam gerektiğini, ağlayan eşleri nasıl teselli ettiğimi, ama aslında eşime olan özlemimin her şeyden herkesten daha büyük olduğunu, çalan her telefonda aklıma hiç de iyi bir şey gelmediğini, 1 ayda 3 yaralı verdiğimizi, daha sayılacak çok şey olsa da, göz yaşlarım arasında bunları klavyeye dökemeyeceğimi biliyorum. Bildiğim bir başka şey ise, memleketin dahilinde iktidara sahip olanların gaflet, dalalet ve hıyanet içinde oldukları, bu hıyanetlerini düşmanlarımızla işbirliği yaparak perçinlediklerini, artık ne uğruna öleceğimizi bilmediğimiz, halkın da bu ihanete sessiz kalarak destek verdiği ve bir canımıza daha bir şey olduğu takdirde artık “vatan sağol/sağolsun” demeyeceğimdir. Zira ortada “sağolacak” bir vatan bırakmayan bu hainler Kasım’da tekrar işbaşına gelirlerse, bu halka bu insanlara eşimi bekleyerek her gün bir kez daha ölerek geçirdiğim 10 senemi helal etmeyeceğim. Siz de etmeyin. Senelerdir susuyoruz, bu nedenle insanlar biz subay eşlerini, yalnızca orduevlerinde yemek yiyen, kuaförlerden çıkmayan, işi gücü çay çorba gezmek olan kadınlar topluluğu sanıyor. Ama hiç kimsenin sırf onlar rahat uyusunlar, huzurla yaşasınlar diye bizim çektiğimiz sıkıntılardan haberi yok. Bu saatten sonra olmasın da zaten. Lojman öyküleri – bizim tabirimizle lojman dedikoduları- bitmez. Biz çok sıcak dünyalar kurduk kendimize. Bize en büyük destek ne ailelerimizden ne arkadaşlarımızdan, gene lojmandaki dostlarımızdan gelir. Yeri anamız babamız kocamız çocuğumuzdan fazla gönlümüzü dolduran kurban olunası güzel vatanımız bir gün refaha ersin, hak ettiği yere erip bu hainler topluluğundan kurtulsun… Sanırım size de bize de herkese de hakiki mutluluk bu olacaktır. Biz yılın 9 ayını eşimizden sevdiceğimizden ayrı geçirmeye gene razı oluruz. Müsterih olsunlar. Bu ülkede kahramanlar bitmez…

/ Okur Görüşleri

Share the Post