Gündeme En Uygun Film: ‘Nefes’ // Nur Çintay A. // Radikal // 21 Ekim 2009

Gündeme En Uygun Film: ‘Nefes’ // Nur Çintay A. // Radikal // 21 Ekim 2009

Evvela bir okur mektubu… Hande A., şöyle yazmış: “Köşenizi takip eden okuyucularınızdan biriyim. Öncelikle yazılarınızı beğendiğimi ifade etmek isterim. İletişim Fakültesi Radyo-TV-Sinema bölümünde okudum. 14 yıldır reklamcıyım… Kısacası eğitimim ve mesleğim gereği sinema filminden iyi anladığımı iddia edebilirim.

‘Nefes’ filmiyle ilgili yazdıklarınızı okuyunca filmi hiç seyretmediğiniz izlenimine kapıldım ve yorumlarınıza çok şaşırdım. ‘Tam manasıyla bir film değil, sürükleyici bir ana hikâye yok’ demişsiniz. Filmde ana hikâyenin yanı sıra (komutanın hikâyesi) her bir komandonun hikâyesi öyle ustaca, o kadar gerçek anlatılmış ki… Terör gibi bıçak sırtı bir konuyu bu kadar yalın, sade şekilde, duyguları tam anlamıyla hissettirerek, koltuğa çakılacak kadar güçlü veren bir film izlemedim daha önce… Tam manasıyla bir filmdi. Ana hikâye çok gerçek şekilde perdeye yansımıştı. Bunun kanıtı da Kanyon’daki 16 Ekim 21:10 seansı izleyicilerinin filmi şiddetli şekilde uzun süre alkışlamasıydı. Yorumunuzla beni epey şaşırttığınız için paylaşmak istedim.
Naçizane yorum yapmadan önce filmi tekrar izlemenizi rica ederim.”

Sevgili Hande A.,

Son günlerin çok konuşulan, gündeme de çok uyan filmi ‘Nefes’e, acaba milliyetçilikte, militarizmde doz aşımı var mı diye korka korka gittim. Hadi itiraf edeyim: O hafta sonu gitmeseydim, daha sonra hiç gitmezdim, çünkü birkaç gün içinde filmin ilanlarına, ‘Vatan sağolsun’ sloganının hemen altına Mehmet Akif Ersoy’dan bir dörtlük koymayı uygun buldular nedense!..

Fakat ‘Nefes’, sloganından muhteviyatına bir sürü ‘askerliğe methiye’ unsuru taşımasına rağmen bütününde hiç de bir öyle tek yanlı bir güzelleme olmamış.

Sizin çok beğendiğiniz o ana hikâye bana biraz zayıf geldi ama yönetmen Levent Semerci’nin reklam yönetmenliği geçmişinden belki, çok lezzetli küçük parçacıklar var. Adlarını bilmediğimiz pek çok komando karakter, şarkı söylerkenki, şiir yazarkenki, annesiyle/sevgilisiyle telefonda konuşurkenki haliyle gerçekten de zihnimize kazınıyor.
Senaryo ekibinden Hakan Evrensel de Güneydo-ğu’da bulunmuş bir eski subaymış, belli ki çok hâkim ora durumlarına, zaten de senaryo onun ‘Güneydoğudan Öyküler’ kitabından faydalanmış.

/ Hakkında Yazılanlar

Share the Post