Ben de Hakan EVRENSEL okuyorum // Seda Girgen // 27 Eylül 2005

Ben de Hakan EVRENSEL okuyorum // Seda Girgen // 27 Eylül 2005

Böyle yüreğe sahip bir yazardan başka ne çıkabilirdi ki! Kitabını okumadım, yaşadım! Silah seslerini, mayın patlamalarını kulaklarımla duydum, kundaklanan köydeki o küçücük çocuğun morarmış yüzünü ise gözlerimle gördüm. Ah be Hakan abi, keşke kitabını kapattığımda ara verseydim 147. sayfada ya da ne bileyim işte 263’te. Ama devam etti hikâyeler içimde bir sayaç gibi, her adım attığımda bir sayfasını daha çevirdim!

Önce ‘‘ben burada böyle rahattayken neler yaşanıyor sınır boylarında’’yı düşündürttün bana, sonra ve belki de en önemlisi ‘‘nasıl böyle rahattayım?’’ı. Her şeyin bir bedeli olduğunu, ben burada soluk alırken nasıl soluksuz kalındığını, hiçbir şeyin kolay kazanılmadığını, bir avuç toprağın değerini, gerçek rengini; acıyı, acının sonunda yitip gidenleri sonra geriye gelenleri, artıları, eksileri, ‘biz’i işte ‘biz olmayı’, ‘olabilmeyi’ gösterdin. Tüm öğretiler için teşekkürler sana.
Romanlar vardır, güzel de yazmıştır yazar, sürüklenir gidersiniz. Bazı sayfalarını merak edersiniz, bazı yerlerinde ağlarsınız ama sonunda ‘’roman işte’’ dersiniz. Keşke senin anlattıkların da yalandan ölmeler olsaydı. Keşke Ramazan’ın ölmemesine gücün yetseydi. Belki Oktay Astsubayın gözyaşları da yalan olurdu o zaman…
Her türlü savaş var ‘Yer Eksi İki’ de. Terörle savaş, kendinle savaş. ‘‘Aman ha ağlama sakın, askersin, güçlü olmalısın. Karını da unut yeni doğmuş çocuğunu da. Karın da bu vatan, senin çoluk çocuğun da. Anan, baban, kardeşin her şeyin. Senin olduğu için savaş ve sevdiğin için!…’’ Komutanlar da ağlarmış. Ben sanırdım ki sadece emir vermeye odaklanmıştır onlar. Gülmezler, ağlamazlar…Herkesin insan olduğunu hatırlatmak o kadar da zor değilmiş, yazılarından öğrendim!..
Kardeşim asker, 7 ayı bitti. Malatya’ya yemin töreni için gittik ve ben törende şehitliğin ne demek olduğunu bir kez daha anladım. Bir şeyler yapmalıydım ‘kızları da alın artık askere’ diye bağırmalıydım… İşte nasıl bir duygudur ki bu hayatımda üç kez şehit olmak istedim. Ama gerçekten istedim. Birincisi Necip Hablemitoğlu hocamızı uğurlarken ki o kalabalıkta, ikincisi kardeşimin yemin törenindeki o coşkuda, üçüncüsü ise kitabının son sayfasını okuyup, kapatıp bağıra bağıra ağladığımda. Anladım, ölümün de bir anlamı olmalıydı, VATAN kadar değerli!!!…
Kitap haline getirip somutlaştırdığın geçmişine teşekkürlerimle;
duyguna, düşüncene, sözüne, mert yüreğine, eline sağlık Hakan abi’m ellerine sağlık!!!
Daha bitmedi biliyorum, artık ben de Hakan EVRENSEL okuyorum.

/ Okur Görüşleri

Share the Post