Sayın Hakan Evrensel yazmış, 18 ay yaşadığı ve komuta ettiği birliklerin PKK ile savaşını dile getirmiş. Şimdi emekli bir subay Hakan Evrensel ama yazdıkları öylesine gerçek ve öylesine yaşanmış ki, okurken tüylerim diken diken oldu ve kendimi her satırın sonunda PKK ile savaşın ortasında buldum.

Sayın Hakan Evrensel yazmış, 18 ay yaşadığı ve komuta ettiği birliklerin PKK ile savaşını dile getirmiş. Şimdi emekli bir subay Hakan Evrensel ama yazdıkları öylesine gerçek ve öylesine yaşanmış ki, okurken tüylerim diken diken oldu ve kendimi her satırın sonunda PKK ile savaşın ortasında buldum.

Evet, 10 seneyi aşkın bir zamandır sürüp gelen ve bitti demeçleriyle ülkemizi meşgul eden binlerce şehit, gazi ve yaralı gerilerde bırakan bu PKK’nın gerçek yüzü bu kitapla biraz daha aydınlığa çıkarken insanın ülke sevgisiyle başbaşa kalıp derin derin düşünmesi gerekiyor. Güneydoğu Anadolu’da gerçek bir savaş var. Mehmetçik orada canını dişine takmak suretiyle ileri hedeflere yönelmekte vatanından bir santim bile toprak vermek değil, lafını bile ettirmemek uğruna gece ve gündüz hayatını ortaya koymaktadır. Olaylar hiçbir zaman öyle ekranlarda izleyip gazete sütunlarında okuduğumuz bir ölü beş yaralı cinsinden değil. Olaylar, tüyler ürpertici durumların meydana gelmesine sebep olmakta ve işte bu kitap bu gerçeği yansıtmaktadır.

Çok kitap okudum. O kitaplarda çok acı gerçeklerle yanyana gelmiş gibi yürüdüm, ama sayın Evrensel’in kitabında yazdığı öylesine dehşet verici manzaraları düşünmek bile istemedim. Ne olursa olsun eğer biz, 65 milyon insan geceleri huzur ve rahatımız yerinde uyuyabiliyorsak, O Güneydoğu Anadolu’da savaşan insanımızın bunda büyük payı vardır. O insan kanımız ve canımızdır. Onun kanı ve canı pahasına giriştiği bu büyük savaş mutlaka bir yerlerde durdurulmalı ve o güzel yöremize hayat ve canlılık enjekte edilmelidir. Sosyal ve ekonomik şartlar düzeldiğinde bazı sorunlar kendiliğinden iple çözülmüş gibi çözülecek ve belki de kan akmayacaktır. Gerilla savaşları bir ülke için ne olursa olsun kazanan taraf için bile daima kayıplar ve acılar meydana getirir. Ülkemizin bir köşesinde cereyan eden bu savaş manzaraları bazı acı gerçeklerle doludur.

Kışın ayazında, yazın sıcağında insanımı tahrip eden bu ağır mesuliyetin son bulması için politikacılarımızın mutlaka yerinde ve zamanında karar alması gerekir. Çözüm masa başında cak caklarla değil bizzat yaranın meydana geldiği sahalarda dolaşarak, dinleyerek bulunmalıdır. Çok değil bir gece olsun, o Mehmetçiğimin gece ayazında silahı başında sabahlarken yanında olmak ve gerçekleri görmek lazımdır. Mayın tarlalarında serseri mayınlara hedef olmamak için gösterilen gayretin heyecanını yaşamak gerekir.

Biz Türk ulusu olarak, bu PKK denen illetin artık gerçekten bitirilmesini istiyoruz. Çünkü artık o şehit isimlerini görmek ve bayrağa sarılı tabutların arkasında yürümek belki de insanımın yıprandığı bir gerçeğin ifadesi sayılmaktadır. Bu ülke hepimizindir. Bu ulus yüce Atatürk’ün kazandığı ulusal savaşlarda yüzbinlerce şehit vermiştir. PKK elbette vız gelir tırıs gider, ama daha uzun yıllara taşınmadan ve onun yanında bulunan halkımın zara görmeden bu savaşın bitirilmesi lazımdır.

İşte Hakan Evrensel’in kitabında bir kere daha bu gerçekleri canlı tanıkları ile yaşadım. Sizlere de tavsiye ederim, alınız bu kitabı okuyunuz, o zaman PKK ile savaşan Kahraman Mehmedimi bir kere daha ayakta alkışlayacak ve bu ülkenin bağrından çıkan bu Mehmetleri bir kere daha canı yürekten selamlayacaksınız. Rahat uyuyunuz şehitlerim benim. Bu vatan hepinize yürekten minnettardır. Siz vatan topraklarının unutulmaz bekçilerisiniz. Siz Bayraksınız ve Siz Vatansınız.