Onlar tarihe notlarını kalın çizgilerle düşüyorlar // Aydan Gündüz // Akşam Prömiyer Eki // 16 Nisan 2004

Onlar tarihe notlarını kalın çizgilerle düşüyorlar // Aydan Gündüz // Akşam Prömiyer Eki // 16 Nisan 2004

Sinemada küçük bazı bireysel çabalarla doldurmaya çalıştığımız bu boşluk çok yakın bir zamanda Güneydoğu’da yaşadığımız ve halâ yaralarımızın taze olduğu o acı tarihsel süreç için de geçerli değil mi? Batı ağzıyla konuşan ve DGM kapıların da şov yapanlara verilecek en iyi yanıt yaşadıklarını bütün çıplaklığıyla anlatan insanların kitapları sinemanın tüm olanaklarını kullanarak kitlelere ulaştırmaktır.

Sinemada küçük bazı bireysel çabalarla doldurmaya çalıştığımız bu boşluk çok yakın bir zamanda Güneydoğu’da yaşadığımız ve halâ yaralarımızın taze olduğu o acı tarihsel süreç için de geçerli değil mi? Batı ağzıyla konuşan ve DGM kapıların da şov yapanlara verilecek en iyi yanıt yaşadıklarını bütün çıplaklığıyla anlatan insanların kitapları sinemanın tüm olanaklarını kullanarak kitlelere ulaştırmaktır.

Hakan Evrensel’in 1997 yılında Ümit yayıncılık tarafından ilk baskısı yapılan ve onbeşinci baskıya ulaşan, bir askerin sevinç, hüzün ve göz yaşı sarmalındaki vatan mücadelesinin anlatıldığı üç ciltlik Güneydoğu’dan Öyküler kitabı, Osman Pamukoğlu’nun Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok’u ve tabi Abdullah Ağar’ın Otopsi yayınevi tarafından basılan 5. Tim isimli kitabı. Onlar tarihe notlarını kalın çizgilerle düşüyorlar. Hafıza kaybına uğramayalım yaşananları unutmayıp ders çıkaralım diye…

Bütün bu kitaplar Vietnam’dan dönen ve anılarını kaleme aldıktan sonra sinemaya da uyarlayan emekli general Hall Moore ve gazeteci Joe Galloway’in Bir Zamanlar Askerdik filmi gibi neden sinemaya aktarılmıyor? Amerika, Oyuncak Askerler isimli çizgi filmden Batman ve Robin’e kadar uzanan seride istila ve kargaşanın tam ortasında ve başkalarının acıları üzerine inşa ettiği tarihini sinema salonlarında destansı bir hava içinde bize izletmeyi başarıyor. Bizse tarih sahnesinde verdiği onurlu mücadelelerden bahsetmeyi ayıp sayıyoruz. Buna aldırış etmeden yoluna devam eden olursa onları da ırkçılıkla suçluyoruz. Belki ışıltılı salonlarımızda kalabalık gazeteci ordusunun önünde poz verip sabun köpüğü filmlerden söz etmek daha çok hoşumuza gidiyor. Bir sinema filmiyle tarihe kendimizce yeniden tanıklık etmek ve imzamızı atmak yerine…

/ Hakkında Yazılanlar

Share the Post