“(…) Yeteri kadar acı çektim ben. Beni öperek uyutan, başucumda masal anlatan bir babam olmadı hiç. Bayramlarda elini öpebileceğim, dertlerimi çekinmeden anlatabileceğim, akşamları yolunu gözleyebileceğim. Annemi şikâyet edebileceğim, kucağında kendimi güvende hissedebileceğim bir baba… Bir babam olmalıydı bana da kızan, bağırıp çağıran ve hatta öfkelenen. Kavga etmeliydik. Sonra ... Devamını Oku